Hususi İçerik
Teşrik, doğuya doğru gitmek, parlamak, eti güneşe sermek anlamına gelir. Teşrik tekbiri, kurban bayramı günlerinde farz namazlardan sonrasında getirilen tekbirlerdir.
Hz. Peygamber (s.a.v)’in de, kurban bayramının arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, ikindi namazı da dâhil olmak suretiyle farzlardan sonrasında teşrik tekbirleri getirmiş olduğu rivayet edilir.
Teşrik tekbiri iyi mi getirilir, anlamı nedir?
“Allâhü ekber Allâhü ekber lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd” şeklinde söylenen teşrik tekbirleri Kurban Bayramı’nın Arife günü sabah namazında adım atar, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar devam eder. Kısaca 9 Zilhicce (15 Haziran Cumartesi) sabah namazından 13 Zilhicce (19 Haziran Çarşamba) ikindi namazına kadar getirilir.
Teşrik tekbirinin anlamı şu şekildedir:
“Tanrı her şeyden yücedir, Tanrı her şeyden yücedir. Tanrı’tan başka ilah yoktur, Tanrı her şeyden yücedir. Tanrı her şeyden yücedir, hamd yalnız O’na mahsustur.”
Teşrik tekbirleri unutulursa, hatırlandığında derhal kaza edilmelidir.
Kur’ân-ı Kerîm’de teşrîk kelimesi geçmemekle beraber bu tekbirlere ve teşrîk günlerine delâlet eden âyetler yer verilmiştir.
Rivayetlerin çoğunluğuna nazaran belli günlerde Tanrı’ın zikredilmesinin istendiği âyetlerde (Bakara 2/203) kastedilen günler teşrîk günleri, zikirden maksat teşrîk tekbirleridir. Bu tekbirler, Tanrı’ın konukları sayılan hacıların Kâbe’den yükselen tekbir ve zikirlerine tüm dünya müslümanlarının katılıp Tanrı’ın yüceliğini ilân etmelerini anlatır. Söz mevzusu âyetlerle ilgili çeşitli yorumlar bulunmakla beraber İbn Abbas’ın, “Tanrı’ı sayılı günlerde zikredin” (Bakara 2/203) âyetindeki ‘sayılı günler’den kasıt Teşrik günleri, ‘Malum günlerde Tanrı’ın adını zikretsinler’(Hac 22/28) âyetinde geçen “malum günler”i de zilhiccenin ilk on günü diye yorumladığı belirtilir.
Teşrîk tekbirleri Hanefîler’e nazaran vâcip, Hanbelîler, Şâfiîler ve bazı Hanefî âlimlerine nazaran sünnet, Mâlikîler’e nazaran menduptur.
Hanefî mezhebinde tercih edilen görüşe nazaran cemaatle yada tek başına kılınan tüm farz namazların arkasından tekbir alınır.
Fıkıh mezheplerinde genel kabul gören görüşe nazaran namaz kılmakla yükümlü olan hepimiz, yolcu yada mukîm, hanım yada adam teşrîk tekbirlerini alır. Teşrîk tekbirlerinin selâmdan sonrasında bir kere alınması yeterlidir.
İmam unutursa cemaat tekbir getirir. Tekbiri unutan şahıs, konuşma benzer biçimde namaza aykırı bir davranışta bulunmadıkça yada camiden çıkmadıkça tekbir alabilir. Tekbirin farzdan sonrasında beklemeden, konuşmadan, selâmdan derhal sonrasında alınması gerekir ve bu menduptur. Eğer şahıs selamdan sonrasında konuşur yada camiden çıkarsa artık tekbir almaz. Teşrîk tekbirlerini almak için abdest koşul değildir.
Teşrik tekbirleri günlerinde kılınmayan namazlar Teşrik günlerinde kaza edilirse, Teşrik tekbirlerini almak gerekir. Teşrik günleri çıktıktan sonrasında kaza edilirse tekbir alınmaz.