İHA
Süper Lig’de almış olduğu 7 yengi, 3 beraberlik ve 14 mağlubiyetle 24 puan toplayan İstanbulspor’da takımın teknik direktörü Fatih Tekke, ligdeki durumları, bireysel ve ekip olarak kariyer hedefleri hakkında açıklamalarda bulunmuş oldu.
“Ligde kalmak için 4 yengi gerekiyor diye düşünüyorum”
Zor bir süreçten geçtiklerini ifade eden Tekke, şu şekilde konuştu:
“Tabelaya da esasen negatif olarak yansıdı. Sonrasında birazcık daha kendi oyunumuzun dışına çıktık. Oldukca istemediğim müdafa boyutuna taşındı. Ondan sonrasında birazcık skorlar gelmeye başladı. Son bölümde de bilhassa dönem içinde kattığımız oyuncuların katkısı da oldu. Öteki oyuncuların da performansının artması ve oyunun istediğimiz şeklinde gitmesi de tabelaya birazcık yansıdı. İstanbulspor oyuncularının başardığı şeyin fazlaca mühim ve kıymetli bulunduğunu düşünüyorum. Aynı düzlemde değerlendirdiğiniz süre kadro yapısıyla, kalitesiyle, bütçesiyle, fiziki şartlarıyla, koşullarıyla şu an yarışıyoruz, yarışın içerisindeyiz. Bunu bu çocuklarla yapıyoruz.”
“Şu anki geldiğimiz durum oyunsal olarak isteğimin haricinde lige daha uygun, kendimle ilgili bazı değişimler yaptığımın göstergesi de olabilir, normalde ben oyuna birazcık daha değişik bakan teknik adam tarzıyım. Şu an oyuncularım da bunu benimsediler ve tabela da onları etkiliyor. 3-4 haftadır, buna Beşiktaş müsabakasını da ekleyebilirim. İşimizin zor bulunduğunu sürekli söylüyorum. Bizlere 3 hatta 4 yengi olursa yüzdemiz artabilir. Ligde kalmak için 4 yengi gerekiyor diye düşünüyorum. Absürt bir durum eğer olmazsa. Bunun birazcık daha azı yada fazlası da gerekseme olabilir. İşimiz kolay değil.”
“Her geldiğimde 5 senelik imza atmıştım”
Uzun vadeli sözleşmelerin teknik direktörler için ne kadar mühim bulunduğunun sorulması üstüne 45 yaşındaki teknik adam, şu şekilde yanıt verdi:
“Her geldiğimde 5 senelik imza atmıştım. İstanbulspor, ailemiz şeklinde gördüğümüz bir yer. Burayı sevdik. Burada bizim alıştırmacı olarak fazlaca ciddi deneyimlerimiz oldu. Bu sahada ve oyuncularla oldu. Buraya koşulsuz geldik, gelmeye de devam ediyoruz. Bir alıştırmacı için bu sorduğun sual fazlaca mühim. 5 senelik süreden daha ziyade Türkiye’de bu sürenin içeriğiyle ilgili ne konuşulmuş olduğu da mühim. Ne demek isterim, kulübün içindeki tüm fiziki, oyunsal, sahanın içi-dışı ile ilgili birçok fikir, proje olmalı. Bu belli bir zemine oturtulmalı. Bu hangi zamanlarda, nereye getirilmeli diye konuşulmalı. Kısa-orta-uzun vadede doğru sürecin yaşanması lazım. Bir teknik insanın, ekip içindeki, kulüp içindeki tesiri, yedi gün gelirsiniz, evlatların heyecanı vardır, yeni bir hocaya kendilerini göstermek isterler, bir şeyler ister sizden yada hiçbir şey istemez, o meblağ devam edersiniz, tüm maçları da kazanabilirsiniz fakat o kulübe hiçbir şey vermez.”
“Hatta şampiyon bile olabiliriz o da kulübe bir şey katmaz. Belli süre yavaş yavaş oyunun kendisini, sahanın içerisini doğru dizayn ederek, eksikleriyle birlikte tamamlamaya emek vererek. Bu bir süreç işi. Türkiye’de 5 yıl, 15 yıl olsun hepimiz tabelaya bakıyor. Asla kimse futbolun gerçekleriyle uğraşmıyor. Bunu da hiçbir kulüp hayal etmiyor. Tabela fena giderse spor kamuoyundaki başkanları, yönetimleri etkileyen karanlık sesler vardır. O sesler etkisinde bırakır sizi, başka yerden, başkaları siz gidin, ben geleyim diye başka şeyler yapar. Buna başkanlar, yönetimler de dayanamaz. Dolayısıyla ülke futbolu da o halde. Hala da bu sorulara muhatap kalır.”
“Şimdi yapılması ihtiyaç duyulan daha büyük bir başarı var, ligde kalabilmek”
İstanbulspor ile en büyük hayalinin gerçekleştiğini söyleyen Fatih Tekke, şu değerlendirmede bulunmuş oldu:
“İstanbulspor şampiyon oldu. Ben buraya gelirken de tanımıyorduk birbirimizi, aradaki bir dostumuzun bir sözüyle geldik. İstanbulspor’dan önceki antrenörlük tecrübem 9-10 yıl ilkin 1. Lig’de Kayseri Erciyespor’daydı. İstanbulspor’da başkandan başka, As Başkanımız Ömer ve Furkan ağabeyimiz var, onun haricinde kimselerle görüşmeniz ihtiyaç duyulan bir şey yok. Dolayısıyla tam çalışılacak yer. Ikimiz de sevdik, hep buradayız. Evimizden uzak hep burada kaldık. Sahada birçok şeyi tecrübe etme imkanı bulduk. İlk geldiğimde ekip diye bir şey yoktu, yanılmıyorsam 57 tane kiralık oyuncu vardı. İstanbulspor doğru gözlerle, doğru çözümleme yapmış olup en maliyetsiz oyuncuyu bulmak zorunda. İstanbulspor fazlaca zor günlerden geldi. Bunda yalnız kendim diyemem, benden ilkin Yalçın Koşukavak demeliyim.”
“Daha sonrasında dünya futbolunda denenmemiş birçok şeyi burada denedik. Ben bunu başkana da söylemiştim. O bizlere fazlaca büyük deneyim oldu. Sonrasında temelini attığımız bir şey var. Bunu bir çok insan seslendirmese de dışarıdaki bu işle ilgilenen birçok insan bunu biliyor. O temelden sonrasında ayrılmalar oldu, katkıları olanlar oldu. Sonunda da Osman hocanın başarısıyla şampiyon olundu. Bence fazlaca büyük bir başarı. O bütçelerle, o denli kısa sürede fazlaca büyük başarı. Şimdi yapılması ihtiyaç duyulan daha büyük bir başarı var, ligde kalabilmek. Bu bütçelerle, kadro yapısıyla, bu kaliteyle birlikte ligde kalırsak bence şampiyonluktan fazlaca kıymetli bir şey olur. Kim ne derse desin kağıt üstünde kolay şeklinde gözüküyor fakat öyleki değiliz. Bizim takımımızın evet, durumu iyi. Hocasıyla, ekibiyle bir şeyler hayata geçirmeye fazlaca çalışıyoruz. Oyuncu kabiliyetleri kimi zaman belirleyici olabiliyor.”
“Ülkede bu tip kararlar verilirken, bizlere kimse bir şey sormaz”
Türkiye Futbol Federasyonu’nun, bu yıl Süper Lig’den düşecek ekip sayısını 2’ye indirmesinin hatırlatılması üstüne Tekke, şu şekilde dedi:
“Ülkede bu tip kararlar verilirken, bizlere kimse bir şey sormaz, İstanbulspor’a da soracağını zannetmiyorum. Burada bu işi belirleyen şeyler vardır, kulüpler vardır, camialar vardır, doğru değildir. Ligden 2 takımın düşmesi, düşmemesi bunların hepsinin her duruma hazır olması ihtiyaç duyulan bir şeydir. Kaç senedir bu lig oynanıyor. Dünyada oynanır, örnekleri var. Benim ilgilendiğim bir mevzu değil. Ülkede karar vericiler hep güçlüler oluyor. Doğrular asla karar vermiyor fakat hep güçlüler veriyor.”
“VAR fazlaca iyi bir şey”
VAR’ın fazlaca iyi bir uygulama bulunduğunu belirten 45 yaşındaki teknik direktör, şu açıklamayı yapmış oldu:
“VAR’ın kullanışıyla ilgili bir münakaşa var diye düşünüyorum. Yoksa VAR fazlaca iyi bir şey. Onu yönetenlerin diyelim, kullanış şeklimiz diyelim, hızıyla, değerlendirmesiyle birazcık değişik, o tartışılabilir fakat bana bakılırsa VAR iyi ki var. Yoksa bizim şeklinde kulüplerin hiçbir şansı kalmazdı.”
“Mauro Icardi’yi fazlaca beğeniyorum”
Süper Lig’de beğenmiş olduğu forvetleri de dile getiren Fatih Tekke, şu şekilde konuştu:
“Mauro Icardi’yi fazlaca beğeniyorum. Her şeyiyle tam bir santrfor. Onun haricinde performans olarak Enner Valencia müthiş performans. Kabiliyet olarak baktığımda Icardi daha iyi santrfor olarak geliyor”
“Halil Dervişoğlu’ndan fazlaca umutluydum”
A Ulusal Futbol Ekibi’ndaki santrforları da değerlendiren Tekke, şu ifadeleri kullandı:
“Ümit bu yıl goller attı, iyi bir sürem geçiriyor. Cenk, Beşiktaş’ta son dönem gol atmaya başladı, moral bulmaya başladı. Enes uzun süreden beri beklenen performansını bir ihtimal ilk kez bu yıl kulübünde de elde etti. Ben orada Halil Dervişoğlu’ndan fazlaca umutluydum. Onda fazlaca büyük bir potansiyel görüyordum.”
“Benim işim zor”
İşinin fazlaca zor bulunduğunu da vurgulayan Fatih Tekke, şu şekilde konuştu:
“Daima söylüyorum. Ekip olarak fazlaca çalışkan, bu işe emek veren, kafa yoran, her gün her an informasyon almaya çalışan bir tarzımız var. Hedef olarak, 45 yaşındayım, yaşlandım artık. Hedeflerim devamlı olduğu şeklinde bulunduğum yerde en doğrusunu, en iyisini yapabilmek. Hep arkadan hançerlenerek diyelim, öyleki öyleki yaşamımız devam etse de net somut bir hedef olarak, ülke futbolundaki konuşma, düşünme şeklini değiştirebilmeye destek olabilmek, sahaya bakış şeklini destek olabilmek.. Dolayısıyla benim işim zor. Bu tarz şeyleri arayan, bu tarz şeyleri isteyen şu an öyleki bir kulüp ben bilmiyorum. İstanbulspor’daki ilk hedefim doğal ki ligde kalabilmek.”
İstanbulspor Teknik Direktör Fatih Tekke, her insana ‘Hayırlı Ramazanlar’ dileyerek, “Ramazan güzel bir ay. İnşallah kıymetini biliriz” dedi.