ensonhaber.com
Hutbe, cuma namazının sahih ve kabul olmasının şartlarından biridir. Cuma hutbesi cuma namazının farzıdır. Cuma hutbesinin önemi bilen Müslümanlar bu haftaki cuma hutbesinin konusunu merak edip araştırıyor.
Din hizmetleri genel müdürlüğü, bu haftaki Cuma Hutbesi konusunu 11 Ayın Sultanı Ramazan-ı Şerifin gelişine binaen; ‘Ramazan geliyor! Hazır mıyız?’ olarak belirledi. İşte 8 Mart Cuma hutbesinin mevzusu ve tam metni…
8 Mart 2024 Cuma hutbesi mevzusu ve tam metni
RAMAZAN GELİYOR! HAZIR MIYIZ?
Muhterem Müslümanlar!
Önümüzdeki Pazar günü kılacağımız ilk teravih namazıyla on bir ayın sultanı Ramazan’a kavuşacağız. Aynı gece sahura kalkarak oruca niyet edeceğiz. Bizleri bu kutsal aya ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. Ramazan’ın kıymetini bizlere öğreten Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya salat ve slm olsun. Ramazan-ı şerifimiz şimdiden kutsal olsun.
Aziz Müminler!
Ramazan, Kur’an ayıdır. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Vakit, mekân ve insan, vahyin nuruyla Ramazan’da aydınlanmıştır. Rabbimiz, Bakara suresinde şu şekilde buyurmaktadır: “Ramazan, insanoğlu için bir hidayet rehberi, doğru yolun, hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın inmiş olduğu aydır.” Ramazan, bizi, Kur’an’ı okumaya, anlamaya ve yaşamaya çağrı etmektedir.
Peki, biz, Kur’an’ın ahlakıyla ahlaklanabiliyor muyuz? Onun rehberliğinde örnek bir insan ve Müslüman olabiliyor muyuz?
Kıymetli Müslümanlar!
Ramazan, oruç ayıdır. Oruç, bedenimize esenlik, gönlümüze rahatlık veren benzeri olmayan bir ibadettir. Günahlara ve kötülüklere karşı bir kalkandır. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde şu şekilde buyurmaktadır: “Sizden biriniz oruçluyken fena söz söylemesin, kavga etmesin. Ona birisi sataşır yada fena söz söylerse, ‘ben oruçluyum’ desin.” Ramazan, bizi, tüm azalarımızla oruç tutmaya, her türlü fenalık ve günahtan arınmaya çağırmaktadır.
Peki, biz, dövüşten, kin ve nefretten, kul ve kamu hakkı yemekten, Müslümana yakışmayan tüm olumsuzluklardan uzak durmaya hazır mıyız?
Kıymetli Müminler!
Ramazan, yardımlaşma ve dayanışmanın zirve yapmış olduğu aydır. Zekât, sadaka ve her türlü infakla geçici dünya nimetini sonsuz ahiret kazancına dönüştürdüğümüz kutlu bir zamandır. Yüce Rabbimiz, وَمَٓا اَنْفَقْتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَهُوَ يُخْلِفُهُۚ “Tanrı yolunda her ne harcarsanız Tanrı onun yerine yenisini verir.” buyurmaktadır. Ramazan, bizi, paylaşmaya, kimsesizlerin kimsesi olmaya, yetim ve öksüzlerin yüzünü güldürmeye çağrı etmektedir.
Peki, biz, iftar ve sahur sofralarımızı komşularımızla, gereksinim sahipleriyle ve kimsesizlerle sevgi ve muhabbet vesilesi kılmaya, yardımlarımızla gereksinim sahiplerinin duasını almaya hazır mıyız?
Aziz Müslümanlar!
Ramazan, kardeşliğimizin pekiştiği, birlik ve beraberliğimizin daha da kuvvetlendiği bir aydır. Lakin ne acıdır ki, Ramazan-ı şerifin heyecanını hissettiğimiz şu günlerde Kudüs hâlâ mahzun, Gazze gene kan ağlıyor, Doğu Türkistan’da zulüm devam ediyor. Dünya üstünde nice Müslüman, sahurun huzurundan, iftarın luğundan yoksun. Rahmet ayı Ramazan, bizi, zulüm altındaki kardeşlerimize el uzatmaya, maddi ve tinsel tüm imkânlarımızı onlar için seferber etmeye çağırıyor.
Peki, biz, elimizden geldiğince mazlumun yanında, zalimin karşısında daha kuvvetli durmaya hazır mıyız?
Kıymetli Müslümanlar!
Ramazan, hanelerimizi bereketlendiren, camilerimizi şenlendiren, gönüllerimizi huzura erdiren bir aydır. Ramazan, her yıl, Rabbimize iyi bir kul, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e layık bir ümmet, insanlığa yararlı bir şahıs olmanın yollarını öğretmek için gelir. Oruçla takvaya ulaştırmaya, tövbe ile günahlarımızdan arındırmaya gelir. Dargınlık ve kırgınlıkları sonlandırmaya, aramızda muhabbet köprüleri kurmaya gelir. Ramazan, anne ve babamızın, eş ve evlatlarımızın, akraba ve komşularımızın gönüllerini yapmış olup dualarını almamız için gelir. Teravih namazlarımızı ailelerimizle beraber camide kılmamız, okunan mukabelelere iştirak etmemiz, çocuklarımıza yakarma alışkanlığı kazandırmamız için gelir. Öyleyse gönüllerimizi, evlerimizi, mahallelerimizi ve şehirlerimizi bu kutlu misafire hazır hale getirelim. Getirelim ki Ramazan bizlerden hoşnut olsun. Rabbimizin rızasını kazanmamıza, günahlardan arınmamıza vesile olsun.
Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in bir hadisiyle bitiriyorum: “Tanrı, Ramazan ayında oruç tutmayı size farz kıldı. Ramazan gecelerini namazla geçirmek de benim sünnetimdir. Kim inanarak ve sevabını yalnızca Tanrı’tan umarak Ramazan ayında oruç tutup, geceleri de teravih namazı kılarsa, annesinden doğduğu günkü benzer biçimde günahlarından arınmış olur.”
[i] Bakara, 2/185.
[ii] Buhârî, Savm, 2.
[iii] Sebe’, 34/39.
[iv] Nesâî, Sıyâm, 40.