
AA & Ensonhaber
Kahramanmaraş merkezli depremlerin peşinden yaralar hızlıca sarılmaya devam ediyor.
Afet bölgelerinde enkaza dönen şehirler tekrardan ayağa kaldırılıyor.
Bu süreçte barınmadan beslenmeye tüm gereksinimler karşılanırken, köy ve kent yapılandırmaları da sürüyor.
Depremin vurmuş olduğu Adıyaman’daki Kemerkaya köyü de merkeze 10 kilometre mesafede içeriyor.
350 sözü geçen köy, depremlerde büyük hasar görmüş oldu. Kayalık tepenin altında kurulan köyde, sarsıntının etkisiyle yuvarlanan kayalar bazı evlere zarar verdi.
Güvenli bölgeye taşınıyor
Köydeki 65 haneden 35’i depremde yıkıldı. Evlerden 12’sine ağır, 3’üne orta, 10’una azca hasarlı raporu verildi. Geriye kalan 5 ev ise depremi hasarsız atlattı.
Köy, fay hattı ve kayaların düşme riskine karşı güvenli bölgeye taşınacak.
Yıkıma karşın köylerini terk etmeyen afetzedeler de depremden sonrasında kurulan çadırlarda barınıyor.

“AFAD ekipleri incelemelerini tamamladı”
Köy muhtarı Ebubekir Topbaş, depremler sebebiyle 65 hanelik köylerinde 35 hanenin yıkıldığını, can kaybının olmadığını söylemiş oldu.
Depremde köylerinin ağır hasar aldığını belirten Topbaş, şöyleki konuştu:
Hem fay hattı hem de kayaların düşme riski bulunuyor. 2-3 üç ev kayaların düşmesi sebebiyle yıkıldı. Kayaların bir çok tepede durmuş, düşme riski var. AFAD ekipleri incelemelerini tamamladı. Köyün taşınmasına karar verildi.
Acil yıkılması ihtiyaç duyulan evler vardı. Gümüşhane’den gelen takımlar bu evleri yıktı. Yurttaşlarımız kurtarabildiği eşyalarını kurtardı. Çoğunun eşyası yıkıntı altında kaldı. Bununla ilgili kayıtlar tutuldu. Yıkıntı ve atıklar belirlediğimiz bölgelere taşındı.

“Eşyalarımız yıkıntı altında kaldı”
Köy sakinlerinden üç çocuk babası Murat Baykuş ise depremde kerpiçten meydana getirilen iki kattan oluşan evlerinin yıkıldığını söyledi.
Depremin yaşandığı gece namaza kalktıklarını ifade eden Baykuş, “Namaz kıldıktan sonrasında uykuya geçtim. Hanım tespih çekiyordu. O yatmadığı için biz kurtulduk. Zelzele olunca bizi derhal uyandırdı. Dışarı çıktığımız şeklinde evimiz yıkıldı. Çocuklarımızı kurtardık. Eşyalarımız yıkıntı altında kaldı. Buna da şükür.” ifadelerini kullandı.

“Köyümüzün güvenli bir bölgeye taşınacağı söylendi”
Üç çocuk anası Hülya Kılınç da depremde dağdan gelen sesin ürkütücü bulunduğunu beyan etti.
Büyük bir yıkım yaşadıklarını aktaran Kılınç, şöyleki konuştu:
“Zelzele yıkım gibiydi. Gecenin bir yarısı o gümbürtülerle, o sesle, o uğultuyla uyandık. Kar ve yağmur vardı. Evler gözümüzün önünde güm güm giderken bir taraftan taşların, kayaların sesleri geliyordu. Bir şey yapamıyordun, yüce Mevla’m hiç kimseye bu şekilde afetleri yaşatmasın. Köyümüzün güvenli bir bölgeye taşınacağı söylendi. Depremi, kayaların düşme riskini tekrar yaşamak istemiyoruz. Taşınmamız iyi olur. Burada kayaların altında korkuyla yaşamaktansa güzel ve geniş bir yerde yaşamak daha isabetli olur.”








