Bunaltıcı yaz sıcakları kapıya geldi. Bu zamanda cildin güneşin zararı dokunan ışınlarına maruz kalması, cilt hastalıklarına davetiye çıkartıyor. İşte sizin için yazları cildinizi koruyacak formüller…
ensonhaber.com
Cildimiz bizi dış çevreden korumuş olan bir kalkan görevi görüyor. Cildimiz bizi güneş ışığı, soğuk hava, hava kirliliği şeklinde hasara niçin olacak tehditlerden koruyor.
Güneşin zararı dokunan ışınları yalnız cildin yapısını etkilemekle kalmıyor, hücrelerin de hasar görmesine niçin oluyor.
Güneş ışınları ciltteki kollajen üretimini azaltıyor.
Uzmanlar, yazları açık alanda daha oldukça zaman geçirilmesiyle birlikte cildin hem üst hem de alt katmanının etkilenebileceğini böylelikle güneşle temasta cildin koruma altına alınması icap ettiğini vurguluyor.
Ek olarak aşırı yanmalarda yaşanabilecek acı da cabası.
Güneş ışınlarının dik açısından kaçılmalı
Bu yüzden yaz sezonunda güneş ışınlarının dik açısından cildi korumak oldukça mühim.
Madde madde güneşe karşı korunmanın yolları
O vakit nelere dikkat edeceğimizi sıralayalım:
- Güneş ışınlarının dik açı yapmış olduğu saatlerde şapkasız ya da korunmasın güneşe çıkmayalım.
- Güneş banyosu öncesinde ve sonrasında organik yağlar kullanalım.
- Yaz süresince cildimizi nemlendirelim.
- Su tüketimini artıralım.
- Rutubet kaybı yaşayan ciltler için E vitamininden varlıklı susam yağı kullanılabilir.
- Su içmeyi dikkatsizlik etmeyelim.
Sarı kantaron yağı farkı
Uzman Dr. Burçak Deniz Dedeoğlu, cildi korumaya ve güneş yanıklarına dikkat çekti.
Fitoterapi’de en oldukça kullanılan bitkilerden kabul edilen sarı kantaron yağının Orta Çağ’dan beri bilhassa kılıç yaralarının tedavisinde şifa deposu olarak konumlandırıldığı söylemiş oldu.
Bu hususi yağın bileşimindeki en mühim ve iyileştirici maddelerden birisi “hiperisin” olan kantaron yağı, hem de yüksek oranda C ve A vitaminlerini de barındırdığından bahsetti.
Dedeoğlu, güneş yanıkları ve güneşlenmenin ciltte yarattığı tahribatın giderilmesinde de rol oynayan sarı kantaron yağının ihtiva ettiği organik yağ asitleri yardımıyla cildin düzgüsel rutubet dengesinin korunmasına destek bulunduğunu ve hücre yenilenmesine katkıda bulunarak, iyileşme sürecini de desteklediğini sözlerine ekledi.